23 Mayıs 2015 Cumartesi

Hamilelik en güzel zamanlarınız, tadını çıkarın :)

Hamileyken, çocuk sahibi olmuş kadınların sık sık size şunu söylediğini duyuyorsunuz: "Hamilelik en güzel kısmı, tadını çıkar!" Bana çok garip gelen bu sözleri şu anda sadece hamile olarak değerlendirebiliyorum ve belki de bu yüzden anlayamıyorum. Çocuğunun sağlıklı bir şekilde doğmuş olmasından daha güzel olabilir mi hamilelik acaba? Anne olmuşsun, aylardır beklediğin kızına/oğluna kavuşmuşsun. Karşında duruyor. Sarılabiliyorsun, öpebiliyorsun. Ne kadar sana bağımlı olsa da, bağlı değil, yani karnının içinde değil, gözlerinin önünde :) Uykusuzsun, belki lohusasın, yorgunsun, mücadele ediyorsun biliyorum sevgili yeni anne. Ama hamileliğin güzelliğini de birazcık abartmıyor musun sanki?

Bugün bununla ilgili yazmak istedim. Belki benim gibi düşününenler/ hissedenler vardır diye. Ve umarım yalnız değilimdir. :)

Önce şurdan başlayalım:

Hamilelik bir insanın yaşayabileceği en mucizevi fiziksel-biyolojik-kimyasal olay. Ve bunu sadece kadınlar deneyimleyebiliyor, ki bu da bizi gercekten görseldeki gibi"süpergüç" sahibi yapıyor.

İlişki açısından bakarsak:

Çocuk sahibi olmak iki insanın birlikte yapabileceği en muhteşem şey. Ve birbirine verebileceği en büyük hediye. Bir çiftten öteye geçmek. Kendinden ve sevgilinden ortak bir varlık yaratmak, birlikte yeniden ve hiç olmadığın bir şekilde anlamlanmak.

Bir kadın için hamile olmak:
280 gün. 40 hafta. Bir mucizeyi içinde büyütmek. Haberi aldığın anda yaşadığın o mutluluk. Heyecan. Ultrasonlar. Kalp atışları. Tekmeler. Bağ kurduğunu hissettiğin o an ve asla aynı olmayan sonrası.. Tek kişi gibi görünürken iki kişi yaşamak ve yalnız hissetmemek. Hiç duymadığın bir çeşit sevgiyi, hiç görmediğin bir küçük insan için hissetmek. Ve sonunda doğum. Gerçekten mucizevi.

Ama işte insan yine de tadını nasıl çıkaracağını bilemiyor sanki. Hayatın, kıymeti bilinmesi gereken tüm diğer zamanları gibi, içindeyken ne yapacağını ve kıymetini nasıl bileceğini tam olarak kestiremiyorsun. Öyle olunca da "Ne kaçırıyorum" diye düşünüyorsun, "Aslında şu anda ne yapıyor olmalıyım?"

Ben hamilelikle ilgili şikayet edecek son insan olmalıyım. Semptomların/genel şikayetlerin neredeyse hiçbirini yaşamamış şekilde ilerliyorum 24. hafta itibariyle. Umarım bu şekilde devam ederim ve sağlıkla kolaylıkla bitiririz bu yolculuğu.

Ama yine de... Çok uzun geliyor bu 40 hafta bana. Yalnız mıyım? Herkes için zaman çok çabuk geçiyor da sadece ben mi bu kadar sabırsızlanıyorum acaba? Vücudumuzda oluşan tüm fiziksel değişiklikler, kilo, ağırlaşmak, hormon trajedileri, sadece yan yatabilmek, tuvaletle yakın ilişki, herkesin seninle ilgili her şeyi hamileliğe bağlaması, cumartesi gecesi dansetmek için dışarı çıkıp sabaha karşı eve dönmemek gibi tatlılıklardan söz etmiyorum çünkü Poison'ın şarkıda da dediği gibi "every rose has it's thorn" ("Gülü seven dikenine katlanır" şeklinde Türkçe'leştirmek doğru olur sanırım) Sağlıklı beslenme (bunu detaylı bir şekilde anlatacağım başka bir yazıda), kafeinsiz kahve, alkolsüz yaşam, sıfır sigara, her gün egzersiz yapma derken kulağa mükemmel gelen bu yaşam formu birazcık yorucu ve bazen de sıkıcı veya zorlayıcı olmuyor mu hiç, hiçkimse için?

Doğum sonrası lohusalık, uykusuzluk, yorgunluk, hormonal değişiklikler, emzirme ve zorlukları, adaptasyon (annenin bebeğe, bebeğin dış dünyaya uyum sağlama süreci) bekliyor beni, biliyorum. Çok yakından gözlemleme/dinleme şansı buluyorum bunları @ekemisanne sayesinde. Ama bunlar da gececek öyle değil mi sevgili yeni anne? Hamileliği her şeyden çok sevip özleyecek miyim doğumdan sonra? Rüya'ya şöyle bir sarılıp kokladığımda, ya da tepki vermeye başlayıp bana bir gülücük attığında sıcacık, keşke hamile olsam da karnımda olsan diyecek miyim gerçekten ona bakıp? :)

4 yorum:

  1. O kadar uzun yorum yaptım ama silindi, tekrar aynı şeyleri yazmaya da üşendim😂 Kısacası yalnız değilsiniz, hamileliğin tadını çıkarmayı anlayamayan bir tek benim sanıyordum☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok üzüldüm silinmesine :( neyse sağlık olsun diyelim. çok teşekkür ederim yorumunuz için, yalnız olmadığımı bilmek çok güzel :) sağlıkla kavusmanızı silerim bebeğinize. Sevgiler

      Sil
  2. Ben de hemen hemen aynı haftalardayım ve bu yazdıklarınızı okumak ilaç gibi geldi. İnsan bazen yalnızca anlaşılmak istiyor ve kendisinin geçtiği süreçlerden geçmiş, aynı duyguları paylaşmış başka bir annenin varlığı ona güç veriyor. Ben de bu sürecin hayırlısıyla çabucak geçmesini ve miniğimizi kucağımıza alacağımız günün bir an öncesini gelmesini isteyenlerdenim :)

    YanıtlaSil
  3. 29. haftanın içinde olarak yazınıza sonuna kadar katılıyorum :) bir türlü de anlamıyorum bunlar en güzel zamanları, çok özleyeceksinleri. Ayrıca düşünüyorum da insan bir bebeği doğurmadan da çok sevebilir ve bence sırf bu nedenle hamilelik sonrası hamilelik sürecinden kat kat daha keyifli :) Sevgiler, Elif

    YanıtlaSil