9 Kasım 2015 Pazartesi

Kito, nasıl Annekito oldu? :) Doğum hikayem

Tanıyanlar ve takip edenler bilir, çok kolay ve rahat bir hamilelik oldu benimki.. Hem şans -hiç komplikasyon yaşamadım- hem de karakter meselesi biraz. Çok abartan biri değilimdir, şikayet etmeyi sevmem. Bir de nazsızımdır, acı eşiğim yüksektir. Bu koşullar altında neredeyse sıfır semptom ile bir hamilelik geçirdim.  Hamileyken diyordum ki, "ben kesin sancıları anlamam ve pat diye alakasız bir yerde hastaneye yetişemeden doğurabilirim" :) Tabii ki bu kadar kolay olmadığını biliyordum, ama neredeyse böyle olabilir diyordum. Ve neredeyse böyle oldu :)

24.08.2015
37+4
Rutin haftalık kontrolümüze gittik. Önce ultrason. Sonra doktorumuz geldi ve ilk söylediği şey şu oldu: "It's time to have the baby now" Yani "bebeği doğurma zamanı geldi" Şok. Büyük sürpriz. Çok ani. Çok şaşkınız! "Buradan direkt olarak hastaneye gideceksiniz" cümlesini duyduktan sonra "şaka yapmıyorsunuz" dedim. Tabii ki yapmıyordu.

Ben hiç farkında değildim ama 1cm açıklık vardı ve suyum azalmıştı. Aslında sancılarım da başlamış ama ben hissetmiyordum.  (Su sızıyormuş. Kontrolden bir gün önce sızıyor olabilir mi diye düşünmüş, yarınki kontrolde doktora sorarım demiştim kendi kendime. Gerek kalmadı :)

Ev hastaneye çok yakın olduğu için (5dk) biz önce eve uğradık. Tesadüfen o gün hazırladığım hastane çantama en son eklenecekleri ekledik. (Hem çantayı hazırlamış olmam hem de başka sebeplerle o gün nasıl farkında olmadan doğuracağım içime doğmuş gibi davranmış olduğumu sonradan farkettik ve şaşırdık) Bu esnada ben süper sakinken sevgilim ve teyzem etrafta panikle koşturuyorlardı :) Hızlıca toparlandık ve hastaneye gittik.

(Bu arada bir parantez açıp şunu söylemeliyim, ben hamilelik süresince ve öncesinde de normal doğum yapmak istemiyordum. Doğum, normal gelmiyordu bana. Sezeryan olmak istiyordum ve Amerika'da yaygın olmadığını biliyordum. Burada bir komplikasyon olmadığı sürece bebeğinizi doğuruyordunuz. Doktorumuzla doğum şekli ile ilgili hiç konuşmamıştık, daha vaktimiz var diye düşünüyordum. Ama suyun azalıyor ve hemen doğuracaksın dediğinde hiç düşünmedim bile. Kader kısmet diyelim artık :), Rüya bu şekilde doğdu ve iyi ki de öyle olmuş.)

Hastanede bizi bir doğum odasına aldılar. Doğuma kadar olan tüm süreci burada geçiriyor, burada doğuruyor ve doğumdan sonra bebeğinizle birlikte başka bir odaya geçiyorsunuz. Çok güzel böyle olması, biz çok rahat ettik.

17:30 gibi hastaneye gittik. Sancıların izlenmesi için makineye bağlandım ve hala hissetmediğim sancıları izlemeye başladık. Gece 12 itibariyle suni sancı vermeye başladılar. Sabah 08:30 gibi epidural yapıldı. Epidurale kadar da sancılar dayanılmayacak gibi değildi aslında. Sonrasında yine açıklık muayeneleri ve kese patlatma vardı.. Bunları hissetmek istemiyordum. Acı daha da artarsa dayanabilir miydim, nasıl olurdu onu da bilmiyordum. Bu arada sürekli Whatsapp'tan arkadaşlar ve aileler ile yazışıyorduk. Fotograflar çekiyor ve defterimize notlar alıyorduk. Rüya'ya küçük mektuplar yazıyorduk :)

Neyse gece boyunca ve devamında sabah 2-3-5-7 cm derken, 14:00 gibi hemşirelerden "doğum başlıyor 10 cm oldu açıklık" haberini aldık. O anda dünya değişti diyebilirim. Sevgilimle birbirimize baktık.. Ben heyecandan titremeye başladım. Rüya geliyordu. Birbirimize bakıyor ve inanamıyorduk. Kalbimiz çılgınca atmaya başladı. Şaşkın şaşkın gülümsüyorduk. Rüya geliyordu. O gün, o an gelmişti.. Titriyordum. Haberini aldığımız 6 Ocak'tan bu yana biz bu anı bekliyorduk. Ve az sonra kavuşacaktık. Rüya'yı kucağımıza alacaktık, yüzüne bakacaktık, acaba neye benziyordu.. Çok az kalmıştı, Rüya'yı doğuracaktım, çocuğumuz dünyaya geliyordu!

40 dk kadar süren doğum, hayatımızın en unutulmaz 40 dakikasıydı. Doğum anı ise ikimiz için de galiba bir daha hiçbir zaman hiçbir şekilde yaşayamayacağımız her şeyden başka, muhteşem bir deneyim.. Ne yazarsam yazayım tam anlatabilmiş olamam ama yine de yazıyorum:

İki hemşire sancı geldikçe nefes alıp itmemi söylüyor ve 10'a kadar sayıyordu. Sonra bir daha. Bir daha.. Çok iyi gittiğimi ve çok az kaldığını söylüyorlardı. Sonra doktor geldi. Film gibiydi.. Herkesin İngilizce konuşuyor olması daha da film gibi yapıyordu durumu. Benim tek düşündüğüm tüm gücümle itmek ve Rüya'yı sağlıklı bir şekilde dünyaya getirmekti. Sevgilim yanımda, gözlerim gözlerinde.. Bakışlarını asla unutmayacağım. Bana nasıl güç verdiğini.. Ve bir anda.. Rüya kucağımdaydı. Rüya, Rüya'nın Annesi, Rüya'nın Babası. Üçümüz koyun koyunaydık. Ağlıyorduk. Biz hiç bu kadar mutlu olmadık ve hiç bu kadar ağlamadık mutluluktan. Daha ne kadar sevebiliriz birbirimizi diye düşünürdük biz. O anda bu kadar aşık, birbirimize böyle başka türlü bi aşık olabileceğimizi hayal edemezdik. O anı dondurdum ben, sakladım hafızamda. Bir koku gibi. Bu hissi kaybetmiyorum. Umarım hiç de kaybetmem. Şu anda bile yazarken hissediyorum.

Rüya çok güzeldi, minicik bir melek.. Göğsümde yatıyor, küçük şiş gözlerini kırpıştırarak bana bakıyordu.. Doğmuştu, ben onu yeni tanıyordum ama o beni o kadar iyi tanıyordu ki! Öyle mutlu ve huzurlu görünüyordu ki kucağımda.. Herkesin anlattığı bu mucizeyi işte sonunda biz de yaşıyorduk. Sonra ben bu küçük büyük mucizeyi emzirdim. Tamamen içgüdüsel. Tamamen doğal.. Hiçbir fikrim yoktu, nasıl olacağını bilmiyordum, ama oluyordu işte, galiba.. Çok garipti. Çok güzeldi

Sonra babasıyla birlikte Rüya'yı kontrol ve bakım için nursery room'a götürdüler, sonra odamıza geçtik. Ve hastanede 2 gece kaldık. Teyzem, eniştem ve kuzenim yanımızdaydı. Çok anlayışlı, çok tatlı, sevgi dolu ve çok yardımcıydılar.  Özellikle teyzem. Rüya'nın ilk anneanne/babaannesi oldu, hiç unutmayacağız.  Gündüzleri onlar bizi ziyarete geldiler ve 2 günün sonunda hastaneden çıktık. İki kişi çıktığımız eve 3 kişilik bir aile olarak dönüyorduk.. Çok mutluyduk..

25.08.2015 14:47'de Stella Rüya, Florida'da böyle dünyaya geldi.. Ve hayatımız tamamen değişti..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder